BAYRAMLAR SEVİNÇ MEVSİMLERİDİR
BAYRAMLAR SEVİNÇ MEVSİMLERİDİRÂfâk bütün hande, cihan başka cihandır;
Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır.
M.Akif
Sevgili Dostlar,
Siz bu yazıyı okurken bayrama bir günümüz kalmış olacak inşallah. Cumartesi arife, Pazar günü de bayrama ulaşmış olacağız. Sizi bilmem ama benim 73 yıllık hayatımda Bayram namazı kılınmayan bir bayram olacak bu bayram. Rabbimiz hakkımızda hayırlısı ne ise onu nasip etsin.
Bu vesile ile ben bütün dostlarımın, Okuyucularımın, seyircilerimin Ramazan Bayramını kutluyorum. Bu bayramın şahsımıza, ailemize, milletimize, İslam ve insanlık âlemine hayır getirmesini, huzura vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Bayram ne demektir :
Bayram; Neş’e, sevinç ve eğlence günü demektir. işte bugün milletçe böyle bir sevinç ve neş’e gününe hür ve bağımsız olarak şanlı bayrağımızın dalgalandığı bu kutsal vatan topraklarında giriyoruz. Bu hususta yüce Allah’a ne kadar şükretsek azdır.
Hekimoğlu İsmail ağabeyimiz(esas ismi Ömer OKÇU) “Bayrağı olmayanın bayramı yoktur” derdi. Aynen katılıyorum. Rabbim bizi ve neslimizi bayraksız, sancaksız, vatansız bırakmasın.
Burada bir anekdotu sizinle paylaşmak istiyorum sevgili dostlar.Oda şudur:
BAYRAK OLMAYAN YERDE EZAN OLURMU?
Prf.M.Kemal ATİK bey hocamız Diyanet aylık gazetesine 1992 yılında yazdığı “Bayrağımız” adlı makâlesinde (Sayı.69/Sayfa:18.S ) bakın neler anlatıyor. İbretle okuyalım ve üzerinde düşünelim lütfen:
“1992 yılında gittiğim Azerbaycanda bayrak aşkıyla yanan bir azeri’ye “Hiç ezan duydun mu “diye sorduğumda:
“KEMAL MUALLİM:
Hiç Bayraksız ezan olarmı?
Bayraksız kıble olar mı?
Bayraksız namus olar mı?
Bayraksız Millet olar mı?
Bayraklı geçen bir ömrü, bayraksız geçen on ömre, yüz ömre, bin ömre değişmem.
Bayraklı geçen gün var, bin aya değer.
İnsanı düşüncesiz ve iradesiz kılan, sevgililerinden koparan, şu makinalı vahşet sisteminin zulmünde can vererek şu kabirde yatan binlerce yoldaşlarımız, kandaşlarımız, dindaşlarımız bayraklarını görmeden can verdiler.”
“Bayraksız milletler, kıyametlerini gözleriyle görürler. Sen kendinin değilsin; Bayrak, vatan, senin değilse.”
(Diyanet aylık gazete 69/ 18.Sayfa.Prf.M.Kemal Atik’in makalesinden)
Sevgili Dostlar,
Maraş kalesine düşman bayrağı çekildiğinde hutbeye çıkan o gün ki cesur imam “Bu alçak milletin bayrağı maraş kalesinde dalgalandıkça burada bizim cuma namazı kılmamı caiz değildir“dedi ve o sözler maraşın kurtuluşuna vesil oldu.
Bu güzel ilimize seneler sonra da olsa “Kahraman Maraş” unvanının verilmesine vesile oldu.
Benim kötü bir huyum vardır sevgili dostlar.
Kiminle ilk defa tanışsam hemen sorarım “Nerelisin”diye..”Maraşlıyım” diyenlere de çok kızarım ve hemenmüdahale ederim; “Lütfen bu güzide şehrimizin ismini tam söyleyin” derim. Ve “kahraman Maraş” ismini teleffuz ettiririm.
Sevgili Dostlar,
Bugün biraz duygusal takılacağım beni hoş görün lütfen. Burada Abdurrahim KARAKOÇ ağabeyimi rahmetle anacağım(mekanız cennet olsun)ve onun “BAYRAMLAR BAYRAM OLA” şiirini sizlerle paylaşacağım.
Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?
Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?
Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?
Kar çiçeğim solmuş kar yatağında
Can verir ırmağın dar yatağında
Arife gecesi yer yatağında
Üstüme serdiğim bayramlar hani?
Bayram demek takvimdeki yazı mı?
Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?
Açıp yüreğimi, yumup gözümü
Özüne girdiğim bayramlar hani?
Bayram af günüdür, barış günüdür
Bayramlar rahmete giriş günüdür
Bayram, Hak menzile varış günüdür
Gönlümü verdiğim bayramlar hani?
Sevgili dostlar ,
Bayramlar affımıza vesiledir unutmalayım.âyet gayet sarih.Yüce Rabbmiz(c.c) buyuruyorlar ki:
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun, çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” (Haşr; 59/18)
Esnaf dostlarımız her gün akşam olup dükkan ve tezgahlarını kapatmadan önce o gün ki hesaplarını kontrol edip gözden geçirirler. “Kârda mıyız zararda mıyız” diye bakarlar.
İşte bayramlar da böyle bir muhasebe yapma zamanlarıdır. Sırf O’nun rızasını kazanmak için bir aydan beri bir çok meşru ihtiyaçlarımızdan vaz geçerek bugünlere geldik Bayrama ulaştık öyle ise bir nefis muhasebesi yapmanın tam zamanıdır. Bu ramazan bize neler kazandırdı hangi günahlarımızı silip atmamıza ve hangi güzellikleri amel dağarcığımıza derç etmemize vesile oldu diye düşünmek durumundayız.
Sevgili dostlar,
Her Milletin Coşkuyla Karşılayıp Neş’e Ve Sevinç İçerisinde Milletçe Kutladıkları, Beraberce Eğlendikleri, Sevinç Ve Gururla Yad ettikleri Bayramları Vardır
Toplum ‘un Her Kesiminde Bu Sevinç Mevsimlerinin Heyecanını Yaşamak Mümkündür.
Milletlerin Hayatında da Önemli Yeri Olan Bu Bayramlar Ya Onların Bağlı Oldukları Dinleriyle İlgilidir, Ramazan Ve Kurban Bayramları bibi, Yahutta O Milletlerin Zaferlerle Dolu Tarihleri İle İlgilidir. 18 Mart- 29 Mayıs-30 Ağustos 29 Ekim Gibi…
İşte Bugün biz Bu Ulvi Duygular İçerisinde Burukta olsa bir bayrama giriyoruz. Gelin hep beraber kısa bir dua yapalım.
YARABBİ;
Asırlardır İslâma bayraktarlık yapmış,Hür Ve Bağımsız Olarak Yaşadığımız Bu mübarek ve mukaddes vatan toprağından Bizleri ve neslimizi mahrum etme.
Okunan Ezanımızla, Dinlenen Kur’anımızla, Dalgalanan şanlı Bayrak Ve Sancağımızla, Kıyamet kopuncaya kadar Birlik Ve Dirlik İçinde Yaşamaktan Bizleri ve neslimizi mahrum etme
Yâ Rââââb! Bu Mübarek Cuma saatinde ve arifenin arifesinde El Açtık Sana Yalvarıyoruz Ellerimizi Boş Çevirme Bu aziz Milletimizi Esaretle İmtihan Etme Ya Rabbi
Ey Ulu Rabbimiz,
Mabetlerimizi Kur ‘ansız, Minarelerimizi Ezansız, Semalarımızı Bayraksız, Neslimizi İmansız Bırakmak İsteyen Hainlere Fırsat Verme Ya Rabbi
Üstündeki Mescit Ve Mezarlarıyla, Altındaki Şehitleriyle , Bağrındaki Mücahit Ve Gazileriyle Bütün Dünyanın Dikkatini Çeken Aziz Vatanımızı..Şanlı Bayrağımızı, Büyük Milletimi Sen Koru Yarabbi
Yarabbi
Şu Mübarek Saatlerimizi Din-İ Mübin-İ İslamın Bekası, Vatanımızın Dirlik Ve Düzenliği, Milletimizin Birlik Ve Beraberliği İstikametinde Hayırlara Vesile Eyle Ya Rabbi
Dert Verip Hekime, Dava Verip Hakime Muhtaç Etme Ya Rabbi
Kandan Süt, Zehirden Bal, Dikenden Gül Yapan Rabbımız
Şu Mübarek Bayram arifesinde Sen Bizleri Affına Ve İhsanına Nail Eyle..
Sevgili dostlar
Sevgili Peygâmberimiz(sav) in şu hadisini unutmayalım:
Allah’ın Meleklerine Hitabı;
“Ey Meleklerim, Her Çalışan-İşinin Sonunda-Ücretini İstemeye Hak Kazandığı Gibi, Bugün De Benim Kullarım Oruçlarını Tuttular, Teravihlerini Kıldılar. Ücretlerini Almaya Hak Kazandılar. Ücretlerini Almak Üzere Bayrama Çıktılar.
Şahit Olunki Çöldeki Kumlar Ve Denizdeki Köpükler Kadar Günahları Olsa Da Ben Onları Affettim.”
Yüce Rabbim bu mazhariyete bizleri de kavuştursun inşallah…
Sevgili dostlar,
Şu ayeti kerimeyi unutmayalım.
Enfal:46
“Allah Ve Resulüne İtaat Edin. Birbirinizle Kavga Etmeyin. Eğer Kavga Ederseniz Sonra İçinize Korku Düşer de Devletiniz(dirliğiniz, düzeniniz) Elden Giderde Sonra Perişan Olursunuz.”
Şair ne güzel söyler,
Girmeden tefrika bir millete emin ol düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Zulmün topu var, güllesi var Kal’ası varsa,
Hakkın da bükülmez kolu dönmez yüzü vardır.
Göz yumma güneşten ne kadar nuru kararsa, Sönmez ebedi her gecenin bir gündüzü vardır.
Sohbetin girişinde “Bayramlar sevinç mevsimleridir” demiştik ,..Şu hadisi şerifi de buraya alıp dikkatlerinizi çekmek istiyorum:
“BİRBİRİNİZE BUĞZ ETMEYİNİZ.YEKDİĞERİNİZE HASET ETMEYİNİZ. EY ALLAH’IN KULLARI KARDEŞ OLUNUZ.”
Sevgili dostlar
Bayramdaki en önemli işlerimizin başında anne abamızı ziyaret geliyor. Onların gönül Kâbelerini ziyaret edip dualarını almalıyız. Şu misale Dikkatinizi çekmek istiyorum:
ENES BİN MALİK ANLATIYOR:
Hz. Peygamber(s.a.v) hiç yapmadığı bir şeyi yaptı bir gün hutbe irat etmek üzere minbere çıkarken “üç defa sesli olarak âmin” dedi
Biz de kendisine “Ey Allah’ın Resulü Siz hiç böyle sesli Âmin demezdiniz bunun sebebi nedir diye sordukta bize şunları anlattı.
Minberin Birinci basamağına çıktığım da Cebrail Aleyhisselam geldi ve bana “Ey Muhammed(sav) her kim ramazan’a erişipte oruç tutup mağfiret olunmazsa” cehenneme girecek.” amin” diyelimde Allah o kimseleri Cehennemden uzaklaştırsın”dedi. Ben de “âmin dedim”
İkinci basamağı çıktığımda da Gene Cebrail(al)geldi ve “kimin yanında ihtiyar anne babası bulunurda onları razı edemezse cehenneme girecek.Gel Âmin diyelimde Allah o kimseleri Cehennemden uzaklaştırsın” dedi ve ben de âmin dedim” buyurdu
Üçüncü basamağa çıktığımda gene Cebrail geldi ve bana :
Kimin yanında senin ismin anıldığı halde onu duyup ta sana “salat-ü selam getirmezse” Allah onu Cehennemine koyacak gel “amin” diyelimde Allah o kimseyi Cehenneminden uzaklaştırsın bende “amin” dedim.
Sevgili dostlar,
İşte ibret dolu bir kıssa. Kendimizi ona göre ayarlayalım ve bu üç nimeti ihmal etmeyelim.
Buraya teberrüken iki dostumun ibret dolu şiirlerini alıp makalemi sonlandıracağım.
SİTEMNAME
Bu bayram da yine cam kenarına
Oturup durmadan baktım sokağa
Damlalar dizildi göz pınarına
Kalbimle beraber aktım sokağa
Bin umutla baktım her bir gölgeye
Nefesimi tuttum onlar mı diye
İstemem armağan çiçek hediye
Gönül güllerimi taktım sokağa
Saatlerce kaldım elimde yüzüm
Sabıra yöneldim yansa da özüm
Neylesin yastığı uykusuz gözüm
Seyyar lamba gibi sarktım sokağa
Telefon da mesaj bahane hile
Yıllarca katlandım hep bile bile
Geldi gelecekler duygusu ile
Sanki gözlerimi çaktım sokağa
Oğlum da var kızım da var yok değil
Hasret açlığına beden tok değil
Baba için birkaç saat çok değil
Gözyaşımla ağıt yaktım sokağa
Ah dedim kadere boynumu büktüm
Yağmurlar misali gözyaşı döktüm
Yorgun dizlerimin üstüne çöktüm
Bu yıl da boşuna baktım sokağa
İbrahim Güleç
İkinci şirimizin başlığı da
“MEZARLIKTA BAYRAMLAŞMA” ismini taşıyor.
Ana bugün bayram, geldik yanına
Öpmek istiyoruz ellerin nerde?
“Çoluk-çocuğunla nice bayramlar…”
Hani demiyorsun dillerin nerde?Biraz sevinseydik sanki uçardın
Basardın bağrına sevgi saçardın
Bayramlarda hep rengarenk açardın
Solmuş mu çiçekler güllerin nerde?
Rızkımızı dağdan taştan dererdin
Saçımızı sevgi ile tarardın
Her bayram mutlaka çorap örerdin
Hani ipliklerin tellerin nerde?Ablamlar ararsa nerde diyelim?
Düştü bir dermansız derde diyelim
Sesi duyulmayan yerde diyelim
Hasretle yanmışsan küllerin nerde?Her dem kapımızda bacamızdasın
Her dem kalbimizde canımızdasın
Çok yakınımızda yanımızdasın
Gelmek istiyoruz yolların nerde?Torunların gelmiş görememişsin
“Berhudar olasız” diyememişsin
Neden bayramlığın giyememişsin
Hani yeşillerin alların nerde?Sen ki biz gelince asla susmadın
Selam verdik sanki kulak asmadın
Kucaklayıp hem bağrına basmadın
Hani kanatların kolların nerde?Oğlun Aziz sana nasıl da yandı
Anasız bayrama nasıl dayandı
İnşallah kabrinde kandiller yandı
Dolu dolu geçen yılların nerde?
Başta “Ak gündem” ve “TOKAT Manşetin” saygıdeğer sahip, yönetici ve çalışanlarının, sonra da Sevgili Okuyucularımın Ramazan bayramlarını kutluyorum. Daha nice Bayramlara sıhhat ve afiyet içerisinde ulaşmalarını Yüce Mevla’dan niyaz ediyorum. Kalın sağlıcakla..
SON DUAM
Eyle Yârâb Sen Tecelli Nur-u Kur’an Sönmesin
Halka Daim Sen Zahir Ol Ehl-İ İman Ölmesin
Bârigâh-ı Kudretinden Bir Necat Ummaktayız
Süre-İ İnna Fetahna Sırrı Burhan Sönmesin.
Yusuf KAVAKLI
Emekli İstanbul Müftü Yardımcısı